Asuman Bora

Asuman Bora

Mail: luya@mynet.com

Dolu dolu bir ay

Evet; Mart ayı yoğun bir ay. Anlamı yitirilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. 13 Mart bence dünyanın en güzel marşı olan İstiklal Marşı'mızın kabulü. 18 Mart Çanakkale Zaferi'miz. 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü. Hepsi hatırlanmayı, düşünülmeyi, konuşulmayı, hak eden konular.

Ben bugün 27 Mart Dünya Tiyatrolar günü üzerinden seslenmek istiyorum yazımla.Sanat eseri içinde can bulduğu toplumun tüm özelliklerini, yaşam felsefesini, bilim ve teknoloji de ki gelişmişliğini göz önüne serer. O toplumun örf ve adetlerini tanıtır, bu tanıtımı kimi zaman sahip çıkarak kimi zaman yadsıyarak yapar.

Sanat eserini sadece yaratıldığı ülke yada sanatçı üzerinden okuyamayız. Çünkü o eserle anlatılan, dikkat çekilen konu evrenseldir. İzleyiciyi etkileyen de bu evrensel oluştur.

Sanatın özündeki İNSAN'ı bulmak onu fark etmektir önemli olan.

Sanatın özündeki insan tüm çıplaklığı ile ortadadır, her tür duygusu, eksikliği, yetisi, tutkusu, becerisiyle sanat eserinin konusu olur.

Sanatta tasarlanmış, süzülmüş imbiklenmiş bir durum vardır, Eserin yaratılmasındaki amaçtan gelen bir özdür bu. Amaçsız bir sanat eseri yoktur.

Sanatın eğitim içindeki yeri yüzyıllardır kabul edilmiş, bu yüzden de sanat ve sanatçı devletlerin koruması altına alınmış. Tabi tersi olduğu sanatçının sansürlerle boğulduğu dönemlerde azımsanmayacak kadar çok dünya tarihinde.

Sanatın toplumları kaynaştırın, yakınlaştıran, dost kılan kısmından çokça faydalanmalıyız. Sanatın ve sanatçının evrensel olduğunu, kültür mirası olduğunu kabul etmemek sanatı anlamamak demektir.

Savaşlara dur demek sanatla mümkün. Ama savaş zoruyla sanata dur demek mümkün değil. Sanat eserlerini yok ederek ülkelerin öz hafızasını yada ortak hafızasını yok etmekte mümkün değil. Sanat dağ çiçeği gibi yeşereceği yere karar vermek mümkün değil her zaman.

Sanatla yoğunlaşacağımız günler diliyorum. Ruh ve gönül bahçeniz sanatla donansın.

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar