Asuman Bora

Asuman Bora

Mail: luya@mynet.com

Hırs

  ‘Hırs gelir göz kararır, hırs gider yüz kararır’

                                                               Voltaire  

Hırs çift anlamlı, ya da çelişkili bir durumdur.

Çelişkili olumladığımız ya da kusur olarak gördüğümüz şekilleri, basamakları, ruh durumları var. 

Hayatımız için belirlediğimiz hedefe bizi taşıyacak gücü veriyorsa, bizi güdülüyor, hedefimize kilitlenmemizi sağlıyorsa, bizi üretmeye çalışmaya heveslendiriyorsa faydalı olan, gençlerimiz de de aradığımız bir özellik oluyor. Hırsımız bizi başarıya ve mutluluğa taşıyor. 

 ‘Hırsı olmayan adam güzel bir kurtçuk gibidir. Sürünebilir ama uçamaz’

                                             Henry Word Beecher 

Başarısızlık kaygısı yaşıyorsak, değersiz ve yetersiz görünmemek için hırslı davranabiliyoruz. Bu çok insani bir durum, hatası mazur görülebilir. 

Hedefine ulaşmak için her yolu geçerli saymak ve denemek, kendi çıkarlarını birincil saymak, kendisi  için her zaman daha iyiyi ve fazlasını istemek, başkalarına zarar vererek elde etmeye  çalışmak, şüphesiz ki bizim hırsa olumsuz bakmamızı sağlayan kusurlu bir durum. Üstelik bu  tür hırsa sahip olanı mutsuzluğa taşıması kaçınılmaz bir sonuç.   

‘Tamahkarlık, şaraptan daha çok aklı baştan alır.’                                                                                                                     

                                                             Türk Atasözü.  

İslam düşünürlerine göre haset duygusundan tamahkarlık, tamahkarlıktan da hırs doğar.  

Buna göre hırs nefiste yerleşmiş olan tamahkarlığın dışa yansımış halidir. 

İnsanoğlu yaşlansa da onda iki şey hırs ve haset hep genç kalır, diyerek hırs ve haset hadislerde kötü görülmüştür. 

Başka bir hadiste iyilik peşindeki biri için Hz Peygamber 

‘Allah hırsını arttırsın’ diye dua etmiştir. 

Hiçbir İslam alimi ve düşünürü başkasının malına canına mevkiine namus ve şerefine zarar verecek hırsı hoş karşılamamıştır. 

Hırsın kişinin dini ahlaki ve psikolojik ahlakına zarar vermekle kalmayıp sosyal hayatın düzenini bozduğu, toplumda barış, kardeşlik adalet eşitlik özgürlük gibi değerleri tahrip ettiği dayanışma ve paylaşma ruhunu öldürdüğü haksızlık ve zulümlere yol açtığı her dönemde görülmüştür’  

Azerbaycanlı yazar Akif Manaf; ‘ Zeki insan hırslı olmaz, hırslı insanda zeki olmaz’ demiş 

Hırsı tutkulu sonu gelmeyen bir arzu olarak tanımlamış. 

Dünya ve Türk Edebiyatı’nın yanı sıra Sinema ve Tiyatro eserlerinde de çok rastlanan karakter özelliğidir hırs. 

Shakespeare Macbeth oyununda iktidar hırsını ele alır. Güç ve iktidar hırsıyla ihanete cinayete, kendi mahvına uzanan yolda ilerler kahraman Macbeth ve karısı. 

 Macbeth çok iyi bir komutandır. Kırda rastladığı üç cadı ona geleceği ile ilgili müjdeler verir.  

Önce Cavdor Bey’i olucaktır, sonra da kral. Macbeth inanmaz ama o sırada gelen bir haberci Kralın Macbeth’i Covdor Bey’i yaptığını müjdeler. Macbeth’in aklı karışmıştır ama sevinir de Covdor Bey’i olabildiğine göre… Cadıların kehaneti doğru mu dur? 

Kral olması imkansızsa da kendini kral olarak düşlemekten geri duramaz. Karısına mektupla olanları müjdeler. Artık Layd Macbeth de kocasını kral kendini kraliçe görme hayalindedir.

Kral hayattayken olamayacak bir düştür bu. Kısa bir zaman sonra Kral Duncan, Macbeth’in sarayına konuk olur. Düşleri hırsa dönüşmüş karı kocanın beklemeye tahammülleri yoktur. 

Kral Duncan’ı öldürüp , kral olur Macbeth. 

Bu cinayetle karı koca kendi sonlarını hazırlar.   

‘ Hırs ve tamahın başladığı noktada saf duygular sona erer.’ 

                                                                                  Balzac  

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar