© Yankı Haber 2020

Başkan Tugay : İşten çıkarmaların sorumlusu sendika!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, belediyedeki grev ve sonrasında alınan işten çıkarma kararı konusunda açıklamalarda bulundu. Başkan Tugay, Belediye-İş Sendikası'nın alınan ücretler konusunda geri adım atmaması sebebiyle işten çıkarma kararı almak zorunda kaldıklarını, sendikanın geri adım atması durumunda işten çıkarmaların duracağını açıkladı. Tugay, sendikacı yakınlarının da işlerinden uzaklaştırılacağını da söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Tugay’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Geçen haftalarda yaşadığımız bir TİS süreci oldu. Bu süreçte belediyenin de içinde bulunduğu durumu halkımızla paylaşmaya çalıştık. Planda olmayan bir süreç içinde sahadaki problemleri düzeltmek adına gösterdiğim bir çaba bizi de bazı sınırların dışına çıkmaya itti. Yaşadığımız sorunlu dönem bana şunu gösterdi: Halkımız şeffaf bir yönetim talep ediyor. Kamunun şeffaflığına belki de hiç olmadığı kadar ihtiyaç var. Kararları toplumla birlikte almamız gerektiğini bir kez daha anladık.

Sendika ile olan anlaşmazlık döneminde ‘birbirimiz ile çekişme halindeyiz, bu işin kazananı-kaybedeni var’ gibi tartışmalar var. Bazı insanlar bana kazandığımı söylediler ancak ben böyle görmüyorum. Hepimiz aynı taraftayız . Hepimiz halka hizmet etmeye çalışan kamu tarafıyız. Sendikalar da kendi görevlerini yapmaya çalıştılar. Çalışanların haklarını kendi gördükleri pencereden savunmaya çalıştılar. Yapılan bazı yorumlar gerçekten beni üzdü. Çalışanlarımızın haklarını ellerinden almak için yola çıkmış bir belediye başkanı değilim. Onların haklarına sonsuz saygım var. Bu anlaşmazlık döneminin bir kamu çalışanı düşmanlığına dönüşmesini kesinlikle kabul etmiyorum. Hepimizin arkadaşlarımızın çalışmasına ihtiyacımız var.

ARTIK GERÇEKLERLE YÜZLEŞME ZAMANI

Bizler sosyal demokrat insanlarız. Emek harcayan çalışan insanların çalışmalarını belli bir güvence altında sürdürmesini elbette savunuyoruz. Sendikalar da bizim için demokratik toplum yapısının vazgeçilmezidir. Sendika düşmanlığını da kesinlikle kabul etmiyorum. Hepimizin yüzleşmesi gereken sorunlar var. Burada kamu görevlilerinin de sendikaların da bazı çalışan arkadaşlarımızın da hataları var. Herkesin hataları ile yüzleşme zamanı ve bunları düzeltmek için ortak çaba içinde olma zamanı.

‘PERSONEL ALDIN’ DİYE SUÇLANDIM...

2019 yılında Sayın Kocaoğlu görevi bıraktığında 26 bin 500 civarında çalışan vardı. 2024’te ben devraldığımda 37 bin 700 çalışan vardı. O günden bugüne bazı personel hareketlilikleri yaşandı. Sendika yöneticileri ve basında bazı açıklamalar yapan kişilerce ‘personel aldın’ diye suçlandım. Bazı pozisyonlar var, oralarda personel eksiği ile hizmet edebilmeniz mümkün değil. Benim kent yönetimi vizyonu çerçevesinde kabul edemediğim park-bahçeler, yol tamiri gibi konularda personel eksikliğini kabul edebilmemiz mümkün değil. Otobüs şoförü azalınca yeni personel almak zorundasınız. Hizmet eksiği olmaması adına elbette alım yaptık. 37 bin 700 personelle aldığım belediye 34 bin 218 çalışana sahip. Bizim toplam 1900’ün altında istihdamımız oldu. Onları da zorunlu ihtiyaçlardan aldık. Büro elemanları çoktu saha elemanları azdı. Temizlik ve park bahçe, yol tamiri ile ilgilenen arkadaşlarımız takviye yapmak zorunda kaldı.

TEMMUZ'DA  3,5 MİLYAR TL MAAŞ ÖDENECEK

Ne zaman personel maliyetinden bahsetsek bize başka illerden bahseden arkadaşlarımız var. Göreve geldiğimden beri tüm yönetim kadrosu ile birlikte yoğun çaba gösterdiğimiz konu tasarruf konusu. Gereksiz ve lüks harcamalarla ilgili uzun zamandır sıkı tedbirler aldık. Özellikle Ocak başından beri vergi ve SGK kesintilerinden beri hakikatten temel hizmetleri ve sosyal yardımları kısmayarak diğer her türlü şeyden tasarruf ederek çalışmaya devam ediyoruz. Bu bir eleştiri konusu olabilir ancak; Temmuz ayında hazineden ve iller bankasından gelen gelirimiz 3 milyar 800 milyonluk bir kalemdi. Temmuz ayında ödeyeceğimiz maaşlar 3,5 milyar TL. 850 milyonu da memurlara ve kadrolu işçilere verilecek. Bütçe en çıplak haliyle bu.Bunun yanında hangi giderii kısıp bütçeyi rahatlatabiliriz bilmiyorum ancak böylesine bir oran sürdürülemez bir şey. Eksideyiz yani. Bunun sürdürülemez olduğunu benim kadar herkes idrak edebilir. Burada bir önlem almak zorundayız. Sendika ile anlaşmazlığımızın temel noktasını anlatmaya çalıştım.

HİÇ BİRİNDEN OLUMLU GÖRÜŞ ALAMADIK

Bizim iki ayrı sendikamız var farklı şirketlerimizde. Geçen dönem anlaşamadığımız neden talep edilen ücretlerin düşük olması değil. Belediye İş ile seçimden 5 gün önce benden önceki başkan tarafından yapılmış olan günün gerçeklerinin çok üstünde artışları öngören sözleşme oldu. Oradaki artışı biz de istiyoruz dediler. Söylemlerinde yaygın olarak 'eşit işe eşit ücret' vardı. Bunun nedeni diğer sendikaya bağlı olan çalışanların yüksek ücret almasıydı. Biz 6 ayıdır sürecin bu noktaya gitmemesi için yoğun çaba gösterdik. Genel İş Sendikası yöneticilerine bu rakama imza atamayacağımızı atarsak yükün altından kalkamayacağımızı anlatmaya çalıştık. Bu esnada sendika temsilcilerini hem İzmir şube yöneticileri hem de genel başkanına ayrı ayrı gittik. Bahsedilen artışların belediye bütçesini aşırı zorladığını hem de diğer sendika temsilcileri bunu istediği için bizi anlaşmazlığa götürüyor dedik. Siz bu durumu anlamak zorundasınız dedik. Ancak ne İzmir şube yöneticileri ne genel başkanlarından olumlu cevap alamadık. Hukuk yolu ile hakkımızı aradık, dava devam ediyor.

RESMİ PROSEDÜRÜ HAYATA GEÇİRMEYE BAŞLIYORUZ

Bizden önce imzalanmış olan artışın günün şartlarına uygun olmadığını ve güncellenmesi gerektiğini söyleyerek dava açtık. Ancak bu tür konularda mahkemeler müdahil olmuyor. Bu nedenle beklediğimiz sonucu alacağımızı umuyorum. 'Bu durumu düzeltmezseniz üyeniz olan bazı çalışanlarla yolumuzu ayırmak zorunda kalacağız' dedik sendika temsilcilerine. Şu ana kadar olumlu dönüş yapan olmadı. İlgili iş yasasından aldığımız mevzuat hakkı ile yasal hakkımızı kullandık. 1 ay öncesinden bildirimde bulunduk, şirket yönetim kurulları kararlar aldı. Bugün 1030 civarında çalışanla yollarımız ayırmak için resmi prosedürü hayata geçirmeye başlıyoruz.

İŞTEN ÇIKARILACAKLARIN SORUMLUSU SENDİKADIR

Eğer Belediye İş Sendikası, belediye ve halkı düşünmeden kendi ekmeklerini kazandığı bu kurumu düşünmeden ısrarla anlayışsız noktada olursa bundan sonra işten çıkarılacak arkadaşlarımızın sorumlusu sendikadır. Biz değiliz. Sendika belli çalışanların yüksek maaş almasına devam ettirmek için bir grup çalışanı feda ettiriyor. Arkadaşlar işlerine devam etsin istiyorlarsa anormal ücret artışını durdurmaları ve sorumlu tutum içine girmeleri gerekiyor. Bunu yapmazlarsa onların yüzünden bazı çalışanlarımız işlerini kaybetmek zorunda kalacaklar. Çaresiz kaldığımız için bazı çalışanlarımızın işine son vermek zorunda kalacağız.

BELEDİYEDE BANKAMATİK ÇALIŞAN YOK

Belediye İş’e bağlı kurumlarda düşük maaşlar şu an 80 bin TL civarında. Eylül ayından itibaren 130 binli rakamlara erişecek. İşveren maliyeti şu an 140 bin iken zamdan sora 185 bin civarı rakamlara gelecek. Bunu kurum olarak kaldırabilmemiz mümkün değil. Ben ve arkadaşlarımız büyük üzüntüler yaşayarak bu süreci yaşıyoruz. Ancak sendika sorumluluğu almak zorunda. Dün Belediye İş Sendikası başkanı ‘önce bankamatikleri işten çıkarsın’ demiş. Benim bildiğim belediyede bankamatik yok. Benim bilmediğim biri varsa belirtsin hemen bugün çıkarayım. Böyle anlamsız iftira, nitelikli suçlama olmaz. Böyle sorumluluktan kurtulamazlar. Diğer işçi arkadaşları mağdur ederek Türkiye’de alınmayan maaşları alıp kimseyi mağdur edemezler. Seçimden 5 gün önce yapılmış sorumsuzluğun sonucudur. Halkımızın bu personel alımlarına haklı isyanı ve itirazları oldu. İhtiyaç olmadığı halde belediyeye personel alınması bu alımlarda değişik nedenlerle insanların kayrılmasını haklı olarak itiraz ediyorlar. Belki bana on binlerce vatandaştan bu yönde sözler söylendi. Bayram tatili boyunca bir yanda kaybettiğimiz başkanımızın hastanedeki üzüntüsünü yaşarken bir tarafta kafamda bu soru vardı. Halkın çağrısına nasıl karşılık veririm diye düşündüm.

BİRİNİN YAKINI DİYE KİMSE İŞE ALINMAYACAK

Bazı kararlar aldık. Bundan sonra büyükşehir bir personel asla herhangi bir partiden olduğu için, birinin yakını olduğu için, üst düzey siyasetçinin ya da bürokratın yakını veya referansı var diye alınmayacak. Bu benim İzmir halkına verilmiş namusumdur. İzBB’ye bir personel alınacaksa ihtiyaç olduğu için alınacak.

ALIMLAR İÇİN HALK KOMİTESİ KURACAĞIZ

Belediye başkanı bundan sonra kimsenin alımına karışmayacak. Bölümün sorumlusu olan arkadaşlarımız ve onlara eşlik edecek komisyonun değerlendirmesi ile alınacak. Arka planda bu süreci denetleyecek bir halk komitesi kuracağım. Kamuda deneyimi olan, insan kaynakları deneyimi olan bir havuz oluşturacağız ve halkımıza ilan edeceğiz. Orada tamamen kura ile seçeceğimiz bir kurul İzBB’nin istihdam kurulunun verdiği kararı denetleyecek ve bana raporlayacak. Herhangi bir yerde yanlış görüldüğünde ben müdahale edeceğim. Bundan sonra böyle bir dönemi başlatıyoruz. Bunun örnek olmasını diliyorum. Başka türlü bu yanlışlardan kurtulamayacağız. Bundan sonra yapılan her harcama halk ile paylaşılacak.

SENDİKA YÖNETİCİLERİNİN YAKINLARINI İŞTEN ÇIKARILACAK

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan özellikle geçen dönemde işe alınmış olan sendika yöneticilerinin yakınlarını tamamını işten çıkaracağız. Hiçbiri belediyede çalışmayacak. Halkımız bunu benden istiyor.

BİZE EN YAKIN BELEDİYENİN YÜZDE 40 ÜZERİNDE!

CHP Genel Merkezi sendikal haklara, çalışanların haklarına, işçilerin haklarına çok duyarlı. Ancak bu süreçte tüm bu rakamlarla alınan ücretlerle İzBB’ye bir haksızlık yapıldığını gördüler ve bundan dolayı üstümüzde baskı kurmadılar. CHP’li belediye başkanlarının en az 3’de 1’i beni aramıştır. Büyükşehir belediye başkanlarını hepsi benle konuyu görüştü ve kendilerindeki rakamları söylediler. Şu anki rakamlar en yakın belediyenin yüzde 40 üstünde olan rakamlardır.

HAKLIMIZIN DESTEĞİNE ÇOK İHTİYACIMIZ VAR

40 sayfalık bir iddianame var. Sadece İzmir’den kurultay delegesi olarak seçilmiş bir isim var. Bu kişi benim adımı geçiriyor ve ‘bir şey yaptığını duydum’ gibi bir ifade kullanıyor. İddianamenin tamamında duyduk gibi laflar dışında bir şey yok. Elle tutulur suçlamaya kanıt olacak bir şey yok. Benle ilgili hiç yok. Sadece densiz ve iftiracı olduğunu düşündüğüm bir kişinin bulaştırmaya çalıştığı çamur var. Biz o kişiyle ilgili iftira davası açtık ve manevi tazminat davası açtık. 1 cümlelik savunması var, sadece ‘duydum’ diyor. Benim adımın bulaştırdığı iptal davası ile ilgili bölüm budur. İzmir halkı ve CHP’li yoldaşlarım böyle bir düşünce içine girmesin. Ben tertemiz bir çaba ile ne yaptıysa yaşadım ve bugünlere geldim. Bundan sonra da ne kendimi de temsil ettiğim değerleri kirletmeye niyetim yok. Kurultay sürecince hiçbir usulsüzlüğün içinde olmadım. Eğilip bükülmeye niyetimiz yok ancak haklımızın desteğine çok ihtiyacımız var.

PERSONEL SAYISI 30 BİNİN ÜSTÜNDE OLMAMALI

Tespitleri yaptık. Rakamsal olarak paylaşmayacağım. Herhangi bir adaletsizlik yapmak istemiyorum. Çalışanlar arasında değerli işler yapan kişiler var. Ancak genel olarak böyle bir sorun var. Biz bu sorunu gidereceğiz. Görevden ayrıldıklarında hizmetlerde aksama olmayacağına emin oluyoruz. Belediyeye fazla katkısı olmadığını düşündüğümüz kişilerle var onlarla ilgili yapacağız bunu.

Şu anki hizmet ile 30 bini aşmaması gerektiğini düşünüyorum çalışan sayısının. Bazı yeni hizmet alanları ortaya çıkardığımızda insanlara görev verilmesi lazım. Evden ayrıştırarak çöpleri toplama süreci ile ilgili birim açtık. Bununla alakalı personel istihdamı gerekiyor. Atıl durumdaki arkadaşları oraya alarak bu süreci yürütmek istiyoruz. Ancak bulundukları pozisyonda ısrarla kalmak istiyorlar. Herkesin zihniyetini değiştirmesi lazım.

İŞE DEVAM PRİMİ ARTIK OLMAYACAK

Belediye belki özel sektörden daha fazla çalışılması gereken kurum. İşe devam primi ve rapor almama primini Genel İş ile yaptığımız TİS’ten çıkardık. Ancak benden önceki belediye başkanın imzaladığı TİS’de bunlar hala yürürlükte. Bu maddeleri kaldıracağız. Gönül ister ki bu adaletsiz primleri o gün gelmeden kaldırsınlar.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER