Siyasetin son dönemdeki sihirli kelimesi ‘’İttifak’’. Arapça’dan dilimiz geçmiş kelimenin Türk Dil Kurumu’na göre anlamı, ‘’Söz birliği, oy birliği’’ demek. Daha geniş anlamı ise ‘’Bir konuda ya da bir hedef doğrultusunda anlaşma, Fikir birliği yapmak, bağdaşmak, uyuşmak, Karara varmak’’. İttifak etmek ise ‘’Belirli bir zümrenin ortak menfaat paydasında anlaşması’’ .
2019 seçimlerinde başlayan Millet ve Cumhur İttifak’ları halen sürüyor. Olası seçim içinde özellikle Millet İttifakı’nda uzun süredir bir genişleme çabası, hazırlığı var. Hali hazırda 6 parti uzlaşma metni ya da ortaklık sözleşmesi üzerinde çalışıyor. Cumhur İttifakı’nda da dar kapsamlı olsa da benzer hareket var. HDP’nin de üçüncü bir ittifak kuracağı da dillendirilenler arasında.
Aslında tüm bu İttifak faaliyetleri iki ana cephede toplanıyor. İktidar ve onu devirmek isteyen muhalefet. Buradaki en büyük handikap ise muhalefetin bölünmüşlüğü, aralarındaki kapanması güç uçurumlar. Şimdilik ortak hedefe kilitli hareket etseler de, bu birliktelik nereye kadar sürer, kestirmesi zor. Türk siyaseti üçlü koalisyonları gördü de 6’lı İttifakı zaman gösterecek.
Genel siyasete İttifak halleri böyle. Birde yerelde İttifak’lar var. Paraya, çıkara endeksliler değil bugünkü konumuz. Maşallah o konuda ‘’İttifak’’ yapmakta hiçbir sıkıntı yok, AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi, İYİ Partilisi, hatta HDP’lisi bile el ele kol kola bir güzel iş yapıyorlar. Kimsenin kimseye bir üstünlüğü yok, yeter ki yüzdeler eşit dağılsın. Maksat vatandaşa hizmet nede olsa.
Dün sosyal medyaya düşen bir fotoğraf, yerelde ki hareketi gün yüzüne çıkardı. Üç yıl önce ki yerel seçimlerde CHP’de kurulan İttifak’ların da değiştiğini kanıtladı. Tabii ki üç yılda köprünün altından çok su aktı, ancak yine de herkes ortaya oynuyor, tam tarafını belli etmeden maçı götürmeye çalışıyordu. Son anda açığa düşmemek için kılıçlar çekilmiyordu, el kabza da bekliyordu.
Geçen ‘’Örgüt’’ yazımızda anlatmaya çalıştığımız gibi CHP Örgütü ile belediye başkanları arasındaki kavga günlük siyaset arasında bir alevlenip, bir yumuşuyordu. Herkes bir sonraki hamle için pusuda beklemeye devam ediyordu. Her ne kadar kim kiminle kol kola girmiş, kim kiminle dirsek temasına başlamış, kulislerde konuşulsa da açıktan gösterilmiyor, dile getirilmiyordu.
2019 yerel seçimlerinde başkan adaylarını ‘’Trene bindirip, indirecek’ kadar güçlü olan Tuncay Özkan, geçen sürede etkisini de ‘’Trenine bindirdiği’’ başkanlardan bir kaçını kaybetse de görülen o ki, ne İzmir’i planlama sevdasından, ne de arka planda da olsa olası seçime yönelik hazırlıklardan vazgeçmiş değil. Özellikle ‘’Trenden inen’’ lere karşı özel bir kurgu sahneye konmuş gibi.
Yeni filmden ilk sahnede Bornova’dan geldi. Aslında çok normal gibi görülen bir ziyaretten. Birkaç aydır, yeniden sahaya çıkmış ve takım kaptanı olmaya hazır olduğunu göstermeye başlayan Bornova Belediyesi Eski Başkanı Olgun Atilla’nın, Bornova CHP İlçe’ye yaptığı ziyarettendi, bu sahne. Her şey çok doğal, eski Başkan’dan, Örgüt’e ziyaret, hal hatır halleri.
Ancak, zamanlama müthiş. Tam da Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ile İlçe Başkanı Ertürk Çapın arasında ipler atılmışken, restler çekilmişken olunca o masumane, doğal ziyaret siyaseten çok farklı, arka planda çok hesaplı bir hareket. Ertürk Çapın ve Mahir Polat birlikteliğini de düşündüğünüz de dünün karşıt cepheleri Atilla ve Özkan’ın ‘’İttifak’’ hazırlığını da görürsünüz.
Olur mu, olmaz mı, bunu zaman gösterir, ancak ortada olan gerçek Çapın’ın dolaylı da olsa İduğ’a ‘’Aday mı yok’’ mesajı vermesi. Bunu yaparken de zaten birkaç aydır saha çalışması yapan ve Bornova’da bir karşılığı olan Atilla ile göstermesi. Eskiler buna ’Aba altından sopa göstermek’ deseler de böyle bir zamanlama ve ayan beyan yapılması, ’Safları sıklaştıralım’ a daha çok uyuyor.
Şimdi İduğ, nasıl bir hamle yapacak bekleyip, izleyip, göreceğiz. Fakat Bornova’da ki bu sahne önümüzdeki günlerde diğer ilçelerde özellikle ilçe örgütleriyle ciddi sorunlar yaşayan Karşıyaka, Bayraklı başta olmak üzere sıçrayacaktır. Hamleler daha görünür, daha duyulur hale gelecektir. Eski ‘İttifak’ların aktörleri, yeni ‘İttifak’lara doğru yelken açacaktır.
Eğer İl Başkanlığı, kişi başı 1.000 liraya (yazıyla bin lira) yemek düzenleyip, kasa doldurmaktan vakit bulup, bu kavgalara, hiziplere çözüm bulamazsa inanın yerel seçimde CHP kendi içinde değil 6, 16 ‘İttifak’la bölünmüş girer. Eğer yerel seçim olası bir iktidar değişikliğinden sonra yapılırsa da mevcuttaki belediyelerden yarısını ‘’İttifak’’ yaptığı partilere kaybeder.
Daha genelden yerele dönmedi siyasetin ibresi. Döndüğünde bir de çıkacak dosyalar, koltukla ağalığa terfi edenler, başkan maaşıyla villa alanları, mal mülk zengini olanları göreceğiz daha. Tüm bunlardan sonra geriye ne kalır, yaşarsak bileceğiz. Bugünkü gerçek ise kartlar yeniden karılıyor, oyuncular değişiyor, kılıçlar artık çekiliyor, kınına girmez bu saatten sonra.
**********************************************************************************
Bu arada gündemden düşmeden CHP İl Başkanlığı’na birkaç soru…
*Düzenlediğiniz yemek için bin liralık davetiyeleri kim aldı? Belediye Başkanlarına kaç bilet parası daha doğrusu belediyelerle iş yapanlara, daha da doğrusu İzmirlilere ödettiniz?
**Topladığınız 1.5 milyon liranın kaç lirası tekil kişilerden ‘’Bin lira ne ki partime feda olsun’’ diyenlerden geldi.
***Ve bin liraya yemek yaparsanız, fazlasına bile gerek yok ‘’Bin lira’’ gelen elektrik, doğalgaz faturalarına nasıl karşı çıkacaksınız, nasıl ‘’bin lira fatura mı olur?’’ diyeceksiniz.
Yorum Yazın