Başlığa bakıp hemen yanlış düşünmeyin, bizim bahsettiğimiz illegal filan değil, gayet legal, yasal bir örgüt. CHP’nin parti yapılaşmasına verdiği ad. AK Partililer buna ‘Teşkilat’ diyor. Bizim bahsedeceğimiz konular ‘’Teşkilat’’ tarafında pek yaşanmıyor, orada emir demiri keser hali hakim.
Örgüt’te ise genelde bir çekişme, anlaşamama, gruplaşma hakim. CHP örgütteki bu görüntüyü ‘Demokrasi’’ kılıfıyla örtmeye çalışsa da çoğu zaman mızrak çuvala sığmıyor. Kim kiminle kavgalı, kim kiminle düşman, kim kimin altını oyuyor, bilmeyen kalmıyor.
Genel Merkez tarafında zora ki de olsa bir barış, seçim yaklaşırken maraza çıkmasın durumu varsa da il ve ilçe örgütlerinde her şey ayan beyan ortada. Güç savaşları, koltuk derdi, köşe kapmalar had safhada devam ediyor. Sürekli bir gerilim hakim.
Örgütün kendi içindeki bu güç savaşları bir yana belediye başkanlarıyla yaşananlar işin boyutunu da, zararını da büyütüyor. İzmir özelinde bakarsak, Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer ile İl Başkanı Deniz Yücel arasında sağır sultanın bile duyduğu çekişme, son zamanda ilçelere de sıçradı.
Seçimde el ele kol kola olanlar şimdi kanlı bıçaklı, herkes diğerini gönderme peşinde. Örgütle sorun yaşamayan belediye başkanı sayısı bir elin parmaklarını bile geçmiyor. CHP’de ‘’Önemli olan partidir’’ anlayışı ilçe başkanlarının elinde bir koz, bir silah olarak başkanlara karşı kullanılıyor.
İlçe başkanı, belediye başkanını, belediye başkanı da ilçe başkanını yönetmek istiyor. İşin içine siyasi ikbal, beklentiler, egolar girince de aralarında derin uçurumlar oluşuyor. Kavga ayyuka çıkıp, her iki tarafa da zarar vermeye başlayınca, büyüklerin ikazıyla zoraki sulh oluyor.
Ama bitmiyor, sadece bir daha ki hamle için bekleniyor. Konak’ta yaşanan ‘’Küfür olayı’’ gibi. Başkan Abdül Batur, adaylığının açıklandığı ilk günden beri yanından hiç ayırmadığı dönemin ilçe başkanı Çağrı Gruşçu’dan beklemediği bir ihanete uğradı.
Menemen’de ilçe örgütüyle belediye başkanı arasındaki çekişme dönemin Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un hapse girmesine, üstüne üstlük 3 Brütüs sayesinde başkanlığın AKP’ye geçmesine sebep oldu. Bunlara Karşıyaka, Bayraklı, Bornova’yı da ekleyin, alın size Örgüt.
Diğerlerinde de her şey süt liman zannetmeyin, Örgüt ile ele ele, kol kola yürüyen Başkan sayısı ben diyeyim iki siz deyin üç, bunu geçmez. Son seçimlerde yerelde elde ettiği başarıyla iktidara yürümeye çalışan CHP’deki Örgüt’ün belediye başkanlarıyla arasındaki durum bu.
Kendi aralarındaki kavgayı, çekişmeyi bitirememenin yanında bu görüntü sokağa iyi yansımıyor, vatandaşın gözüne de hoş gelmiyor. Erken ya da normal genel seçimde iktidarın değişmesini isteyenlerin umudu olan partinin bu hali hayal kırıklığı yaratıyor.
Umudun boşa çıkmaması içinse Örgüt’e gerçekten bir çeki düzen gerekiyor.
Yorum Yazın