Ercan Pala

Ercan Pala

Mail: palaercan35@hotmail.com

Seçilmiş-atanmış

Öncelikle bu yazının amacı herhangi bir şekilde kanunları çiğnemiş seçilmişleri korumak veya aklamak değil onu peşinen söyleyelim. Bizim inancımıza ve itikadımıza göre kamu görevi yapan tüm seçilmişler ‘yetim hakkı’ nı gözeterek iş yapmak zorundadır, bu böyle biline.

Ancak bazen siyaset kurumu, doğal olarak iktidar, özellikle muhalefette bulunan belediye yönetimlerini, sandıkta kazanamasa da çeşitli soruşturmalar ya da davalarla görevden alıp, ya da uzaklaştırıp, orayı ‘kayyum’ aracılığıyla yönetiyor.

Ülke genelinde bu daha çok HDP’li belediyelerde başlamıştı. Ki burada birçoğunda işin ucunda terör bağlantısı olduğundan dolayı da haklılık payı vardı. Ha terörden korurken çoğunda atanan ‘’kayyum’’lar işin cılgını çıkarıp, ‘yetim hakkı’nı har vurup, harman savurdu, ona çıt yok.

Aynı tablo FETÖ terör örgütüne ilişkili şirketlerde de yaşandı. Çoğunda ‘kayyum’lar ya da çevresi zenginleşirken şirketler iflas etti. En son çorap şirketindeki kayyum efendinin 20 milyon lirayla sırra kadem basması gibi, ‘yetim hakkı’ ile kendine sauna yaptıranlar da cabası.

Yani demek istediğimiz bu yöntem haklı gerekçelerle bile uygulansa işin işine ‘kayyum’ girince çok sağlıklı yürümediği aşikar. Bir de bu yöntem siyasi manevralar için uygulanırsa daha da feci. Muhalefete mensup seçilmişlerin başında ‘’Demokles’in Kılıcı’’ gibi duruyor.

AK partili siyasetçilerin özellikle bürokrasiye yönelik ‘’Seçilmişleri, atanmışlara yedirmeyiz’’ düsturu sanki bu yöntemde tersine işliyor gibi. Seçilmişler görevden alınıyor, atanmışlar ise eline yüzüne bulaştırıyor. Sandıkla gelen, sandıktan önce bir şekilde gidiyor.

Malum seçim takvimi yaklaştıkça da bu yöntem hız kazanmaya başladı, daha da hızlanacağı kesin. Bu durumda da gerekçeler haklı bile olsa zamanlaması ve genelde ya da çoğunlukta bu işler muhalefete mensup seçilmişlerin başına gelince sanki siyaset kokuyor.

Örneğin İzmir’deki son örnek Menderes Belediyesi’ne yapılan operasyon. Daha önce Menemen’de olduğu gibi hurda satışına yönelik bir soruşturma gibi başladı, ta 2018 den bu yana ki o zaman AK Partili bir başkan vardı, yıl 2022 ve 4 yıl sonra yönetim CHP’deyken baskın.

Dosya içeriğini çok bilmediğimizden soracağımız tek soru 4 yıl niye beklendiği olur. Hal böyleyken soruşturma da bir de ‘Rüşvet’’ kısmı çıktı ve Başkan Mustafa Kayalar ile bir meclis üyesi buna yönelik gözaltına alındı, mahkemeden tedbirli olarak serbest bırakıldı.

Ancak, hemen ertesinde İçişleri Bakanlığı’nca ‘’geçici olarak’’ görevden alındı. Bu da süreci bir hafta içinde Meclis’in seçim yapıp yeni bir başkanvekilini belirlemesine getirdi. Soruşturma ne olur, dava süresi nasıl sonuçlanır, yaşarsak izleyip, göreceğiz.

Ama tüm bunlarda neden 2018’den bu yana süren bir yolsuzlukta 4 yıl sonra harekete geçildiğinin, ilk gün alınmayan başkanın neden bir gün sonra ‘rüşvet’ iddiasıyla alındığının ayrıntılarını öğrenebilecek miyiz? İşte burası biraz zor görünüyor, kuşlar mı geç söyledi acaba?

En başa dönersek; kamu görevi yapan seçilmişler, bir kuruş yetim hakkı yediyse, en ufak bir kanunsuzluğa göz yumduysa, bir dakika dahi görevde kalmasın ve cezası neyse fazlasıyla alsın. Lakin bunu yaparken tek kılavuz kanunlar olsun, işin içinde siyaset ve onun oyunları yer almasın.

Kayalar veya diğerleri suça bulaşmışsa ‘’Demokles’in Kılıcı’’ başlarına insin bunda hiç tereddüdümüz yok. Tek isteğimiz kanunlar Anayasa’da olduğu gibi iktidar veya muhalefete mensup diye bakmadan herkese eşit uygulansın, birde gerektiğinde namuslu insanlar ‘Kayyum’ atansın.

Çünkü adalet herkese lazım..

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar