Malumunuz siz bu satırları okuduğunuz sıralarda yaklaşık bir yıldır hayatımızı kısıtlayan yasaklara ‘’elveda’’ demiş olacağız. Sanki başımıza musallat COVİD-19 bitmiş gibi. Aşıda hız aldık ama daha nüfusun dörtte birindeyiz. Yeni mutasyonlarda gırla, bir oradan bir buradan.
Aşıda sonbahara kadar nüfusun yarısını geçemezsek vay halimize. Her ne kadar yasaklardan kurtulmuş olsak ta, COVİD- 19 tehlikesinden kurtulmuş değiliz. Şu anda bile yasaklara geri dönen ülkeler var. Hindistan ise Delta adı verilen varyasyonla kavrulup, duruyor.
İşin pandemi kısmında durum bu yani tehlike geçmiş falan değil, sıcak döviz uğruna yasaklar kalktı. Ekonomideki çaresizlik, pandemiye bile ara verdiriyor. Siz siz olun buna kanmayın. En geçerli koruma maske, mesafe ve hijyen kurallarını mümkün mertebe uygulayın.
Sonbaharda ne halde oluruz, yaşayıp göreceğiz. Ancak her geçen gün kendini daha fazla hissettiren sıcak hava, sadece günlerimizi değil, siyaseti de ısıtacak. Seçim 2023’te mi olur, erken mi olur fark etmez, bu saatten sonra siyasetteki tansiyon hiç düşmez.
Genel siyasette dengeler çok fazla. En son HDP’nin kapatma davasının sonuçları birçok dengeyi değiştirecek gibi. İttifaklarda farklı arayışlar gündeme gelebilir. Aslında oyundaki tüm kilitte MHP’nin elinde gözüküyor. Onun yapacağı tercihler seyri de belirleyecek.
Muhalefetin önderliğini yapan CHP içinse artık tarihi bir dönemeç. Yaklaşık 20 yıllık Ak Parti iktidarında son yerel seçimler haricinde yüzü gülmeyen CHP’nin daha doğrusu Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun belki de son şansı, gireceği son seçim.
Bugüne kadar AK Parti karşısında Ankara ve İstanbul’u alarak elde ettiği en büyük yerel seçim zaferinin üstüne her şekilde, her yönden güç kaybetmiş bir iktidar var şu anda. İç ve dış siyasette yaşananların ötesinde ülke ekonomide artık ‘’SOS’’ sinyalleri veriyor.
Pandemi’nin gölgesinde geçirilen son yıl birçok şeyin üstünü örtse de, orada da artık sığınacak bahaneler azalıyor. Mevcuttaki göstergelerde sanki çok büyük sorun yokmuş gibi görünse de vatandaşın cebinde durum felaket, işsizlik ve gelir kaybı had safhaya ulaşmış durumda.
İktidarın buna acil pansuman yapabilecek, ateşi düşürecek argümanları da pek yok. Buna ne para var, ne de formül var. Sıcak döviz gelmesi için COVİD’i bitmişçesine bile rafa kaldırdığımız turizmden de gelecek olan bir atımlık barutu ya karşılayacak, ya karşılamayacak.
Hal böyle olunca her ne kadar seçim 2023 dense de, tüm bu göstergeler ışığında 2022 her haliyle her an seçim olacakmış gibi geçecek. Eğer AK Parti, mecbur kalır yada kazanma şansının yükseldiği bir süreç görürse de baskın bir erken seçim yaşayacağımız kesin.
Ülke için en hayırlısının olması temennisiyle…
Yorum Yazın