Bugün 19 Mayıs. Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele’yi ve Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıktığı gün.
İlk defa 1926 yılında Samsun'da Gazi Günü olarak kutlandıktan sonra ulusal bir gün ilan edilerek milli bayram haline gelen ve 1935 yılında resmiyet kazanan “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı”nın 103. yıldönümü.
Atatürk’ün Türk İstikbali’nin gençlerin ellerinde olduğunu düşünerek büyük bir güven ve heyecan ile gençlere hediye ettiği bu bayram geçtiğimiz yıllarda maalesef coşkusunu kaybederek kutlanmaya başlandı. Akabinde Z kuşağı olarak adlandırdığımız yeni kuşağın giderek yozlaşan ve idealizmden uzaklaşan yapısı bizleri umutsuzluğa sürükler oldu.
Az okuyan, sosyal medyadan başını kaldırmayan, pandemi ile birlikte iyice a sosyal olan, sağlıksız beslenen, spor yerine kafe köşelerinde mesajlaşmayı tercih eden bu gençlik her geçen gün bizleri ürkütür oldu. Z kuşağı henüz temiz siyaset ve sağlıklı siyasi üslupla da tanışma fırsatı maalesef bulamadı.
İnternet dünyasına gözlerini açan, sokakta oynamayı bilmeyen, büyüklerine otobüste yer vermemek için yüzünü cep telefonuna gömen, yalan söyleyip “trollemeyi” meziyet zanneden, Türkçe’nin doğru kullanımından bi haber bu gençlik nereye gidiyor?
Zamanımız gençliğinde özgürlük ile sınır tanımazlık karıştırılıyor. Ayıp kavramı unutulmuş, şarkıcılar soyunma yarışı içinde çıplaklık doğallaştırılıyor. Tartışma programları olmadığı için konuşup tartışabilmeyi bilmeyen gençler sadece sosyal medyada kalemşörlük yaparak hakaret etmeyi meziyet sanıyor. Kadın hakları bir yana her köşe başında bir kadın cinayeti işleniyor. Çocuk gelinler babası yaşında adamlara veriliyor, muasır medeniyetler düzeyine çıkmak bir yana ülke gençlerinin hayatı karartılıyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün geleceğimizi emanet ettiği; “Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Cumhuriyet’i biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz” dediği gençlik nerede?
Umutlarımızı yeşertecek yeni neslin bol kitap okuyan, belgesel izleyen, proje yapan, bilimsel yarışmalara katılan ve ülkemizi ileriye taşıma hedefleri olan gençlik ateşine sahip olmalarını diliyorum. Bizlere düşen ise eğitim sistemimizi revize ederek gençlerin bilime yönelmelerini sağlamak. Bunun için ilk hedef 2023 seçimlerini iyi değerlendirmek olabilir.
Her ne kadar umutsuz bir tablo çizmiş gibi görünsem de unutmayalım ki dip yapmadan çıkış bulunmaz. Yeter ki Ulu Önder Atatürk’ün geleceğimizi emanet ettiği gençlerimizi bir gün ülkemizde çok iyi yerlerde göreceğimize olan inancımızı kaybetmeyelim. Daha nice Atatürk İlke ve İnkılapları çerçevesinde coşku ile kutlanan bayramlara.
Sevgi, saygı, hoşgörü ve umut ile kalın.
Yorum Yazın