Alev Göral

Alev Göral

Mail: alevcan2005@gmail.com

NARSİSİZM; ego ve kibir

Son yıllarda çok sık tanıklık ettiğimiz bir kavram aslında narsisizm. Bazılarımızın kelime anlamını çok iyi bildiği, bazılarımızın ise ne olduğunu anlayıp ancak tanımlayamadığı bir kavram.  Farklı mecralarda özellikle sosyal medyada ve televizyonlarda karşılaştığımız,  hayretle izlediğimiz bir kişilik yapısı.  

Narsisizm yani özseverlik; kişinin bedensel veya zihinsel benliğine karşı duyduğu hayranlık olarak tanımlanıyor uzmanlarca.  Narsisizm kişinin kendisine aşık olması hatta tapması olarak ifade ediliyor. Narsistler bencil, ısrarcı, küçümseyici, kolay beğenmeyen, duygusallıktan uzak kişilikler olarak karşımıza çıkıyor.

Uzmanlar kendilerini üstün gördükleri için hep özel ilgi bekleyen bu karakterlerin çocuklukta değersiz ve sevgisiz büyümüş olabileceklerine dikkat çekiyor. Kendi başarılarını abartıp kendilerini üstün gören narsistler, sürekli onaylanma ihtiyacı duyuyor.

Bencil ve insanlara yukardan bakan kişilikleri ile toplum tarafından sempati ile karşılanmayan narsistler kendilerine taptıkları için zaten toplum tarafından kabullenilme kaygısı da duymuyor. Uzmanlara göre narsıstler kendilerini daha üst düzey varlıklar olarak görüyor. Sigmund Freud, narsisizmi "dış dünyadan soyutlanan libidonun egoya yönlendirilmesi" şeklinde açıklamış. Peki, o zaman ego nedir?

Ego; Kendini başkalarından üstün görme, benlik duygusu olarak tanımlanıyor uzmanlarca.   Temelinde eziklik duygusunu barındıran, kişinin küçüklük kompleksini örtme çabasının sonucu olduğu ifade edilen egoya sahip kişilikleri her gün televizyonlarda ve sosyal medyada gözlemliyoruz.   Egodan gözü dönen, karşısındaki, insanları aptal yerine koyan, mefaatine gelmeyen ve kendini onaylamayan kişileri sürekli alaşağı edenleri hayretle izliyoruz. 

Zaten uzmanlarda egolu kişinin amacının kötü eylemlerini temize çıkarmak olduğunu, egonun ortaya çıkmasında kişiden menfaati olan insanların kişiyi övmesi, şahsa yapılan eleştirileri göğüslemesi olduğunu belirtiliyor. Uzmanlar hatalarını çevresindeki dalkavuklar yüzünden göremeyen şahısların, zaman içinde egosu içinde boğulmaya ve zamanla kalabalık içinde yalnızlaşmaya başladığına dikkat çekiyor.  Egoist insanların değil eleştiriye, önerilere bile tahammüllerinin olmadığı o nedenle çevrelerinde daha ön planda bir kişi olmasına asla katlanamadıklarına dikkat çekiliyor. Kinci oldukları,  genel kültür düzeyleri ya da eğitimleri ne olursa olsun, benlik duyguları yüzünden vicdanlarını kaybettiklerinden zaman içinde çevrelerine ruhen ve fiziken zarar vermeye, kin gütmeye, öç alma başladıkları ifade ediliyor.

Uzmanlar kibiri ise şöyle tanımlıyor; “Kendini herkesten üstün tutma, büyüklenmek”.  İnsanın kendisini başkalarından farklı ve özel görüp,  kimseyi beğenmemesi hali olarak tanımlanıyor kibir.  Kibirli insanın “kıskanç “ olduğu ve başkalarının kendisine rakip olmaması için kimsenin başarısını ve mutluluğunu istemediğine, bencil olduğuna dikkat çekiliyor.  Kibirli insan tek olmak için kimseye el uzatmıyor, yardım etmiyor ve kinci oluyor.  Kendinden başka kimseyi düşünmediği için kendisi gibi düşünmeyene, onu desteklemeyene düşman olup kin besliyor.

Tüm bu kavramların ortak özelliği kişilerin eleştiri ve öneri kabul etmeyen, ben bilirimci,  kinci, kıskanç, ısrarcı, bencil, onaylanmaya muhtaç kişilikler olması.

Niye irdeledik şimdi bu kavramları diyorsanız, her gün gördüklerinizi bilgi dağarcığınızda bütünleştirin diye değil,  öylesine içimden geldi!!!...

Sizlere çok sesli, özgür görüşlü, mütevazı ve empati yapabilen aydın insanlarla dolu günler dilerim.

Narsist kişilerden, egolu ve kibirli insanlardan arınmış bir dünyaya uyanmamız umudu ile

Sağlıkla ve sevgi ile kalın

 

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar