Böyle bir başlıkla giriş yapınca ‘hep bildiğimiz beylik laflar gelecek’ diye düşünüyorsunuz. ‘Seçim olur, millet bir şeye karar verir, öyle veya böyle buna saygı duyulmalıdır’ tarzı laflar bekliyorsunuz.
Kolay ve sıkıcı.
Demos kratos-Halkın egemenliği. Halk ne derse o olur falan filan. Aslında olay tam olarak böyle olmuyor. İnsan her şeyi tek olarak kendi içinde yaşıyor. Duygularını dışında olup bitenler etkilese de her şey kişisel algı ve duygulara yol açıyor.
Konuyu biraz daha açayım. Günü gelir, seçim yapılır. Herkesin kendince bir kararı ve oyu vardır. Kararsızlar şu oranda bu oranda dense de kanımca hiç kimse kararsız değildir ve sadece soranlara kararını açıklamak istememektedir.
Toplumun verdiği oyların seçim kanunlarının uygulanmasıyla ortaya çıkan sonucunu yaşamaya başlarız. Hatta daha ilk günden kişide ya bir şaşkınlık, ya öfke, ya hüzün ya da bir sevinç oluşur. İşte bu duygular tamamen bireyseldir.
Demokrasi vs. dense de kişilerin kendi içinde yaşadıkları duygular bambaşkadır. Belki hiç istemediğimiz bir kadro bizi temsil edecek yetkiyi almıştır. İnsanların inançları, hayata bakışları çok farklı olduğundan bazen ortaya çıkan sonucu hazmetmek, kabullenmek güçtür.
Ama maalesef demokrasi budur. Hem iyi hem de kötü tarafı çoğunluğun kararının uygulanmasıdır. Keşke başkalarının değil de sizin ne istediğiniz veya dilediğiniz sorulup uygulanabilseydi değil mi?
Fakat size ya da bize kimse sormaz. Üç ya da beş yılda bir “gel oy ver, gerisine karışma” derler. ‘Bir oy çok önemli. Senin oyun var ya, işte o çok gerekli’ derler, ‘Demokrasi’ derler, ‘Halkın iradesi’ derler. Derler de derler. Sonra bir bakarsınız ki neredeyse hiç bir şey sizin kafanızdaki veya düşlerinizdeki gibi değil. Tamamen farklı.
Güzel haber dünyanın hiç bir yerinde kişilerin tam olarak istediklerinin uygulanmadığı, temsilcilerin ve hatta bir kaç vizyoner liderin karar verip uygulamaya soktuğu sistemlerin, politikaların tüm toplumun hayatını doğrudan etkilediğidir.
Bunun neresi güzel? ‘Her şey bizim değil başkalarının kontrolünde’ diyorsunuz. Haklısınız. Buna da ironi diyorlar. Televizyon ekranlarının önüne oturup haberleri ve olup biteni izleyip, kabullenmekten başka bir seçeneğimiz de yok aslında. Alın size demokrasi.
Yorum Yazın