Fotoğraf ışık yardımı ile iz bırakmaktır’’
İzlerimiz hayatta ve dostlarımızın, sevdiklerimizin gönüllerinde olsun, diyerek başlayalım.
Film seyretmek, kitap okumak kadar keyifli bir eylemdir benim için fotoğrafa bakmak. Kime ait olursa olsun beni içine hapseder. Çekildiği zamanla baktığım zamanı birbirine çakıştırır benim için.
Osmanlı zamanında ‘Ateş yazması’ diye tanımlanmış. Ne güzel bir tanım, içeriği ve etkisi düşünüldüğünde daha gerçekçi.
Anılarımızın çoğu fotoğraf karesiyle ölümsüzleşiyor. Acı tatlı birçok anıyla kucaklaşıyoruz yeniden. Tabi riskli bir durum, bir çok anın yanı sıra, şu anda ebediyete intikal etmiş sevdiklerimiz hepsi yaşıyor o kareyle. Elimizde tuttuğumuz, gözlerimizin odaklandığı şey kağıt parçası değil, canlıdır artık, sımsıcaktır, elimizi bile yakabilir. O anın konuşmalarını, kokusunu duyarız kendimizi fotoğrafa bırakırsak.
Anı olmaktan çıkmış yaşanır olmuştur, aradan geçen zaman unutulmuş, şimdi ki anda, o zaman yaşanmaya başlamıştır, biz o ana taşınmışızdır.
Anılar, ışık hızından da hızlıdır.
Estetik açıdan beslenirken güzel bir fotoğrafla, savaşı anlatan şiddet ve acı varsa karede, ya da küçük çocuğun göz yaşlarını görüyorsak, yada bir annenin yalvaran bakışları işlemişse fotoğraflara, bir de bakışımızla buluşmuşsa… uzun yıllar belleğimizde kalır istemeden.
Acıyı bulaştırır fotoğraf, sevgiyi de.
Fotoğraf çeken telefonlarımız sayesinde her anımızı fotoğraflayabiliyoruz.
Bol bol fotoğraf çekelim , çektirelim. Annemizle babamızla, dostlarımızla, el ele bazen de sımsıkı sarılarak. Çevremizdeki savaşlara katliamlara inat, onları unutmadan ama bir gün son bulacakları umudu ile güldüğümüz fotoğraflar çekelim. Yeni yıl neler getirecek neler götürecek bilinmez, hayırlısını dileyelim.
Yeni yıl fotolarımızla iz bırakalım.
Yeni yıl sağlık mutluluk, ve şansla gelsin.
Yorum Yazın