Hayatı örneklerle, benzetmelerle, özlü sözlerle tanımlayıp çok çeşitli şekillerde ama sonuçta aynı anlama gelecek şekilde ifade ederiz, ‘Hayat bir oyundur ve kuralına göre oynamalısınız’ deriz örneğin. ‘Hayat mücadeledir’ deriz çünkü hep önümüze baş etmemiz gereken zorluklar çıkar.
Yakın çevremizde ya da okul, iş çevremizde de sorumluluklar ve başarmamız gereken görevler olur ve bunlarla sınanırız. Bize güvenen ve kendini yakın hisseden birinin derdini dinleriz ve yol gösteririz bazen. Doğru olanı yapmamız ve zayıf olanın karşısında güçlü durmamız gereken anlardır bunlar.
Ciddi sağlık sorunları ya da güvenlik sorunları olur bazen. Hayatın birer parçasıdır bunlar ve hayatı güzel çiçeklerinin yanı sıra dikenleri de olan gül ve gül bahçelerine benzetiriz.
Sınav olur önümüzde, çalışıp çabalayıp başarmak istediğimiz bir hedeftir ve çok fedakarlık yaparız o hedefi başarmak için. Vatan görevi olur hatta vatanı korumak gereken bir gün olur ve sahip olduğumuz pek çok şeyi hatta canımızı hiçe sayarız.
Bütün bunlar yaşamın içinde ve yaşamın ayrılmaz parçalarıdır ve dikkat edilecek olursa yaşamın bu zor tarafında hep aynı tavır gerekir. Başarılı olan insanın tavrı. Koruyan, hayatta kalan insanın tavrı. Yüce değerler ve bizden, canımızdan daha değerli gördüğümüz varlıklar için fedakarlık yapabilen insanların tavrı. İşte kazandıran tavır da budur.
Kaya gibi sağlam durabilmek, hedeflere koşarken vazgeçmemek, başkaları ne derse desin, başkaları ne düşünürse düşünsün inandığı yolda yürümek tavrı.
Vatan savunmasında Kurtuluş Savaşı’mızda da geçmişte milletimizin bu tavrı ile vatan toprağını ve özgürlüğü elinde tutabildiğini, nice canlar verildiğini, tarifi zor fedakarlıklar yapıldığını biliyoruz ve asla da unutmamalıyız. Gelecek nesillere de bu tavrı öğretmeliyiz.
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun…
Yorum Yazın