Şarkıda dediği gibi masum değiliz hiç birimiz. "Durduk yerde nereden çıktı bu suçlama? Ben gayet masumum, hiç bir suça karışmadım bugüne kadar" diyorsunuz belki de.
Konu bu değil zaten.
İnsanlık tarihi savaşlar ve zulümlerle doludur. Tarih dersleri savaşları ve sonuçlarını anlatır zaten. Bildiğimiz bir gerçek.
Romalılar, Haçlılar, Osmanlılar, Vikingler, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları. Tarih dersleri ve kitapları bu milletleri ve savaşlarını anlatıp durur.
Ve maalesef günümüz dünyasında yaşayanlar da Rusya-Ukrayna, İsrail gibi büyük çatışmalara tanık oldu. Tarih gözlerimizin önünde yazılıyor farkında olmasak da.
Büyük İskender gibi, Napolyon gibi avrupalılar, Metehan, Timur, Babür gibi doğulu fatihler, Yeni Dünya'yı fethedip istila edenler hep kendilerince haklıydılar ve fakat çok büyük kıyımlara milyonlara varan ölümlere sebep oldular.
Japonların Mançurya Çin zulümleri, Almanların Yahudi katliamları ve esir kamplarında yaptıkları, günümüz dünyasında bu kez Yahudi bir milletin Fillstin topraklarında yaptıkları hatta Suriye'de Esed'in devlet eliyle kendi halkına ettikleri.
Fark nedir? Fark göremiyorum ya siz?
Zulmeden kan döken insanlar kendilerince hep haklıdırlar ve yapılanlar da gereklidir. Bir noktadan sonra da sistematik halde ve büyük boyutlarda işlenir insanlık suçları.
Peki neden nasıl olabiliyor?
İnsan denen bu garip yaratık insanlıktan mı çıkıyor?
Belki de mayamızda var kötülük. Eline fırsat geçince hangi dinden veya ırktan hangi eğitim seviyesinde olduğu pek de fark etmiyorsa eğer.
İşte sözün bu noktasında şarkıya geri dönme zamanı; ''Masum değiliz hiç birimiz.''
Yorum Yazın