Biz çocuklarımızı seven onun sevgisini her şeyden ayrı tutan bir toplumuz, bu bizi biz yapan özelliklerden biri belki de.
Kuran-ı Kerim’in bazı ayetlerinde de çocuklarla ilgili ifadeler var.
‘’Dünya hayatını tezyin edip süsleyen bir nimettir evlat’’ ne yüce bir tanım değil mi?
Geleceğin oluşması çocuklarımıza, çocuklarımızın bugünkü eğitim ve öğretimine denk olması veya bugün yaşadığı hayattan ivme kazanması, her sözümüzün her davranışımızın bilinçle atılmasına bağlı.
Büyük ailelerden küçük çekirdek aileye geçişimiz, ekonomik gelişmelerin, yaşam şartlarındaki değişimlerin sonucu değişen sosyal yapımız ve anlayışlarımız nedeniyle olmuştur. Bu değişimlerin artı ve eksisi uzun uzun tartışılacak, uzman bakışı gerektiren konular.
Çocuk ve aile ilişkileri toplumun çocuğa bakışı, çocuğun varlığını değerlendirebilme yetisi, aileden aileye, toplumdan topluma farklılık gösteriyor.
Gelişmiş 193 ülkenin ortak kararı sağlıklı toplum, sağlıklı aileden, sağlıklı aile sağlıklı bireylerden oluşur öngörüsü ile çocukların haklarının belirlenmesi olmuştur.
Çocuk haklarının evrensel kavramına baktığımızda dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu eğitim, sağlık, barınma, psikolojik, fiziksel, cinsel sömürüye karşı korunma haklarının olduğunu bunun kanunlarla ve ahlaki olarak korunduğunu anlatır.
1924’de Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi, 20 Kasım 1959 da B.M.C.H. Bildirisi olarak güncellenmiş.
1989’da 193 ülkenin imzaladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları’na dair Sözleşme ile Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiştir.
Ülkelerin kendi vatandaşlarına ya da dünya halklarına bakarak çocuklar konusunda bu kadar özenli olmaya çalışması zorunlu ve manidar değil mi?
Bir yandan dünyaya getirmeye çalışacaksın, küçüklüğüne, masumiyetine bakmadan zarar vereceksin, haklarını sömüreceksin.
‘’Çocuklar geleceğimizin güvencesi yaşama sevincimizdir. Bu günün çocuğunu yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.’’
Bu sözler Atamızın çocuklar hakkında söylediği çok önemli sözlerden birisi. Ne kadar güzel özetlemiş önemini vurgulayarak değil mi?
Çocuk hakları sözleşmesinin hepsini tek tek yazmak isterdim ama ‘birkaçını hatırlatmak yeter’ diye düşünüyorum.
- Her birey 18 yaşına kadar çocuk sayılır. (1. Madde)
- Yaşamak her çocuğun temel hakkıdır ve herkesin ilk görevi çocukların yaşamını korumaktır. (6. Madde)
- Her çocuk görüşlerini serbestçe ifade etme kendisini ilgilendiren konuda görüşlerini bildirme hakkına sahiptir. Herkesin çocukları dinleme onların fikirlerini öğrenme ve onlara saygı gösterme sorumluluğu vardır. (12. Madde)
- Hiç kimse çocukların onurunu kıramaz, onları küçük düşüremez, özel hayatına karışamaz. (16. Madde)
- Çocukları bedensel ve ruhsal yönden örseleyen hiçbir yaklaşıma izin verilemez. ( 34. Madde)
Kısacık bir hatırlatma ama uzun uzun düşünmeyi gerektirmeli… Uzun uzun.
23 Nisan Çocuk Bayramı’na ulaştığımız şu günde Atamızın sevgili çocuklara seslenişiyle bitirmek istiyorum.
‘’Küçük hanımlar, küçük beyler; Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, ne kadar değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizden çok şey bekliyoruz.
Merhaba 23 Nisan…
Yorum Yazın