Nasıl başlanır yeni bir yıla? Yoksa başlanmaz da zaman kaldığı yerden devam mı eder yeknesak. İnsanlar mı yılı yeni yapar, yoksa kurdukları hayallerin devamı için şart mıdır yılın yeni olması?..
Yine, yeniden takvim yaprakları ömrümüzden bir yılın daha kayıp gittiğini, dünyanın bir yıl daha yaşlandığını gösterecek 31 Aralık akşamı. Kimi muhasebesini yapacak geride kalan yıllarının, kimi yeni yılı sevdikleriyle birlikte karşılamanın planını. Herkes kendince, cebine göre bir eğlence dünyası kuracak o akşam ve piyango biletiyle yeni yılda zengin olmanın hayaliyle eğlenecek.
Kimbilir belki de Edip Cansever dizelerindeki gibi anlamlıdır başlangıçlar:
Parmağını sürsen elmaya, rengini anlarsın
Gözünle görsen elmayı, sesini duyarsın,
Onu işitsen, yuvarlağı sende kalır,
Her başlangıçta yeni bir anlam vardır.
Kimimiz bu başlangıçlarda yeni bir anlam ararız, kimimiz Ahmet Hamdi Tanpınar gibi Hayat Envanteri’mizi gözden geçiririz. Bu biraz da yaşla ilgilidir aslında. Envanter işiyle yaşlılar ilgilenirken, anlamlı başlangıçlar ve umutlu gelecek gençlerin hesabındadır.
Aslında insanların düşleri yaşadığı coğrafyayla şekillenir daha çok. Afrika'da su ve yiyecek bulamayan çocuğun düşü, karnını doyurmaktır. Batı ülkelerinde daha rahat bir hayat düşleyenlerle, servetini daha da artırmayı düşleyenler bir aradadır. Bizim coğrafyada ise daha çok barışı, bir arada yaşamayı becerebilmeyi hayal ediyoruz genellikle.
Ama karamsarlığa yer yok. Tek odalı evlerde, odun sobasıyla ısınmaya çalışıp televizyon izleyerek eğlenen, menüdeki çerez, meyve ve tavuk - pilav ile yeni yıla giren yoksul çocukların bile bir gün "büyük adam" olacaklarının hayalini kurdukları ülke değil mi Türkiye?
Biz yine de Edip Cansever gibi takılalım yeni yıla ve enseyi karartmayalım.
Yeni yılda hep birlikte mutlu olmak dileğiyle...
Yorum Yazın