Okumak-Paylaşmak

OKUMAK  PAYLAŞMAK   

‘Zeka ve kişilik gelişimimizin önemli bir bölümü okuduklarımız sayesinde oluşur’ bu sözler, bilim insanlarının sözleri, katılmamak hele yadsımak hiç mümkün değil.  
Öğrenmek için okumak şart, bilgilenmenin olmazsa olmazı okumak, bunu iyi biliyoruz,   

Okudukça aydınlandığımızı, kendimize güvenimizin arttığını, okudukça çevremizle olan ilişkilerimizin geliştiğinin de farkındayız aslında. 'En iyi arkadaş kitaptır’  sözünü çok önemserim. Bu sözün üzerine sayfalarca yazılabilir bence.

O hacmi küçük derdi büyük kitap elinizden bıraktığınız yerde bekler sizi, buluşmanız ne kadar uzarsa uzasın size bir an önce ulaşmak için sabırlı bir sabırsızlıkla bekler.  
Dedikodusu olmayan, hoşgörülü, asla değişmeyen bir arkadaş. İçindekileri saklamadan, eksiltmeden, sizin için değiştirmeden veren bir dost.  

Kitap bizde bıraktığı etkinin farkında bence. İstesek de istemesek de okuduğumuz da bize aktardığı bir şeyler var. Üstelik o bunu bilerek yapıyor. Aklımızın köşesine okuduğumuz olay takılır, günlerce çözmeye çalışır boğuşuruz o sorunla kendi sorunumuz gibi.  

Üç sene önce okuduğumuz bir sözcük ,bir tamlama, garip bir sıfat olmayacak bir zamanda dilimizden dökülür. Nerde ne zaman yerleşti, ne zaman cümle içinde kullanacak kadar bizim oldu hatırlamayız. Ama bizimdir, onunla seyahat edebilirsiniz artık. 

Olayları kavrama tahlil etme sonuca ulaşma yeteneğimizde de okumanın etkisi çok .   ‘Hayatın zor ve dikenli yolları’ dil pelensengimiz olmuştur. İşte bu zor ve dikenli yolları tek tek sabırla gösterir bize, farklı hayatları anlatarak. O aşılmaz dağların nasıl aşılacağının anahtarını verir. Anahtarı kullanmak bize kalmış..  

Aslında tam anlamıyla bir sevdadır okumak. Kitapsız kalmak eksiklik, yoksunluktur bence. Okumaktan yoksun kalmak ne zor.  
Kitap bize sunduğu farklı dünyalarla nasıl unutturur günlük sıkıntıları, günlük karmaşayı.  

Kendimizi kitabın içine bırakırız, çağdan çağa, ülkeden ülkeye taşır yorulmadan, farklı kimliklerle tanışırız. Hiç yaşayamacağımız olayların kahramanı oluruz..İki kitap okurum karşı komşum daha çekilebilir olur benim için…  

Nasılsa, Pamuk Prenses'in annesinden kötü olamaz derdim çocukken..  

Ya da manavıma hak veririm, maydanoz dereotu derken yorgun düşmüştür, 'hayallerini besleyecek yorgunluğunu unutturacak kitaba ulaşması için akşam evine gidene kadar   
beklemelidir' derim.

Tabi ki okuma alışkanlığını önce ailede sonra okulda ediniyoruz. Ama  kendimizde ve  çocuklarımız da  bu alışkanlığını geliştirmek için çalışmalıyız. Gençlerimizin  çok okuması şart.  

Son zamanlarda oluşan okuma grupları, amatör olanlar da dahil olmak üzere büyük bir sorumluluk taşıyorlar. İnternette böyle gruplara rastlayınca  bir şeyler yazmadan   
duramıyorum. Birbirleri ile fikir alışverişi yapan, düşüncelerini paylaşan  bu gruplar  hayatın önemli iki eylemini gerçekleştiriyor..  

Okumak- Paylaşmak.  

Okumakla geçen günleriniz bol olsun. Paylaşmak  da isterseniz buradayız.